Eurovision'a Akyapak imzası

Hayatı şekillendiren makineleriyle Türkiye’de olduğu kadar dünyanın da en önemli projelerinde yer alan Akyapak, Azerbaycan’da yapılacak olan 2012 Eurovision Şarkı Yarışması’nın da gizli kahramanları arasında yerini alacak.

Eurovision için Bakü’de çelik konstrüksiyondan inşa edilen 23 bin seyirci kapasiteli The Baku Crystal Hall’un inşasında, alanında Türkiye’de yüzde 70 pazar payına sahip olan Akyapak’ın makineleri kullanılıyor.

Makine sektöründe teknolojik üretimleriyle öne çıkan Akyapak Makine, ürettiği makinelerin kullanıldığı Mitsubishi, Mercedes, Harley Davidson ve Rolls Royce gibi dünya markaları ile adından söz ettirirken, şimdi de Eurovision Şarkı Yarışması’na imzasını atacak.

Firmanın sattığı makinelerin 2012 Eurovision Şarkı Yarışması için Bakü’de inşa edilen Baku Crystal Hall’de kullanıldığı bilgisini veren Akyapak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Er, “Bugün özel veya kamu sektöründe çizilen binaların estetik, bükümlü, dikkat çekici şekillerde olduğunu görüyoruz. Bu durum da, bu alanda hizmet verecek olanları bizim ürettiğimiz makineleri kullanmaya yönlendiriyor. Bizim bilmediğimiz daha birçok önemli projede makinelerimizin kullanıldığını düşünüyoruz. Türkiye’de Olimpiyat Stadı, Formula 1 Pisti, yeni yapılan statlarda makinelerimiz kullanıldı” dedi. Çelik konstrüksiyon alanında hangi ülkede kaç tane profesyonel firma olduğunu, çoğuyla iletişim halinde olduklarını söyleyen Er, “Ürdün, Umman, Bahreyn, Katar, Suudi Arabistan makine verdiğimiz ülkeler arasında bulunuyor. Azerbaycan’da Eurovision için çelik konstrüksiyondan yapılan konser salonu da yine Akyapak makineleri ile büküldü. Makineler özellikle Bursa’dan, bizden alındı” ifadelerini kullandı.

Büyüme Ar-Ge ile sağlandı

Otomotivden denizciliğe, metal konstrüksiyondan boru ve basınçlı tanklara, inşaattan alternatif enerji yatırımlarına kadar geniş bir alanda çözümler sunan Akyapak Makine’nin geçen yıl yüzde 7 büyüme kaydettiğini hatırlatan Er, bu yılsonunda yüzde 25’lik bir büyümeye ulaşmayı beklediklerini söyledi. Orhan Er, firmanın büyüme stratejisini şöyle açıkladı: “Akyapak’ın büyümesinin nedeni yeni pazarlar ve yeni ürünlerin devreye girmesidir. Kriz döneminde, satışlar düşükken AR-GE çalışmalarına yöneldik. Yeni ürünlerimiz şu anda pazarlarda tutulmaya ve üretim adetleri artmaya başladı. Örneğin uzun zamandır üzerinde çalıştığımız rüzgâr kulelerini büken makinemiz sektör tarafından ilgi ile karşılandı. Çünkü bu alanda Türkiye’de ciddi bir imalatçı bulunmuyor. Türkiye’de önümüzdeki yıllarda rüzgâr enerjisiyle ilgili yatırımlar hız kazandıkça bizim bu ürünlerimizin satışları da artacaktır. Ayrıca otomotiv sektörüne yönelik yeni bir 11 eksen CNC boru bükme makinesi çıkartıyoruz. Boru bükümünde dünyadaki son teknolojilerden birisi diyebiliriz. Çelik konstrüksiyona yönelik delik delme, plaka delme, hem delme hem kesme makineleri üretimlerimiz de katma değeri yüksek, teknolojik, dünya pazarlarında rekabet edebilecek kalitede ürünler olarak devam ediyor.” 

Başta Avrupa olmak üzere 5 kıtada 70’den fazla ülkeye ihracat yaptıklarını ve 50 ülkede bayiliklerinin bulunduğunu ifade eden Er, geçen yıl 25 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını aktardı. Krizin ardından Akyapak’ın Avrupa pazarındaki payının Asya, Güney Amerika, Orta Doğu gibi yeni pazarlara kaydığını belirten Orhan Er, 1990’lı yıllardan itibaren profesyonel üretime başlayan Türk makine sektörünün 2010 yılından itibaren dünya pazarında şampiyonlar liginde yarışmaya başladığını vurguladı. Bu yıl firmanın 50. yaşını kutladıklarını belirten Orhan Er, bazı makinelerde bir yıl geçerli olmak üzere özel iskontolar yaptıklarını, yıl içerisinde de çalışanlara yönelik kutlama ve etkinlikler düzenleyeceklerini aktardı. Er, yurt içi müşterilerine İstanbul’da, yabancı müşterilerine ise Hannover’de özel birer organizasyon düzenleyeceklerini de sözlerine ekledi.