Bursa'da MÜSİAD zirvesi

MÜSİAD’ın 76. Genel İdare Kurulu gala yemeği Hilton Hotel’de yapıldı.

İŞ DÜNYASI 11.03.2012, 10:12 11.03.2012, 09:14

MÜSİAD 76.Genel İdare Kurulu gala yemeği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in katılımıyla Hilton Hotel’de gerçekleştirildi. 4+4+4 eğitim yasa tasarısına gelen eleştirilere tepki veren MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, “Kesintisiz eğitimle kız çocukları okula gidemedi, üniversitelere giremedi. O zaman neredeydiniz” dedi.

Gala yemeğinin açılışında konuşan MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Hasan Çepni, Bursa’da düzenlenen MÜSİAD 76. Genel İdare Kurulu’na gelen katılımcıları, Yenişehir veya Yunuseli Havaalanı’ndan karşılamayı arzu ettiklerini ancak bu durumun gerçekleşememiş olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu durumun en kısa zamanda çözülmesi gerektiğini kaydeden Çepni, bugün Türkiye’nin en önemli üretim ve ihracat şehri Bursa’nın en önemli sıkıntılarından birinin hava ulaşımı olduğunu, bu durumun da halledildiği takdirde Bursa’nın sıçramasını gerçekleştireceğini ifade etti.

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, katıldığı son GİK toplantısında Meclis gündeminde olan 4+4+4 eğitim yasa tasarısına gösterilen eleştirilere tepki verdi. Vardan, ‘Kız çocukları bu sistemle okula gidemez’ açıklamalarının arkasında tamamen siyasi ve ideolojik nedenler olduğunu söyledi.

Eğitim sisteminde düzeltilemeyen sıkıntılar varlığına işaret eden ve Türkiye’nin bu sıkıntıları düzeltecek insanlara ihtiyacı olduğunu kaydeden Vardan, “Kesintisiz eğitimle kız çocukları okula gidemedi, üniversitelere giremedi. O zaman neredeydiniz. Şimdi çocuklar okula gidemeyecek diye karşı çıkıyorsunuz. Bu açıklamaların hepsi siyasi ve ideolojik. Artık bunu kimse yutmaz. Üniversiteye girecek çocukların hayalleri vardı. Benim kızım buluş yapacağım diyordu. Şimdi o bir tarafa kaldı. İmtihana girecek kişi daha hızlı denklemi nasıl çözerim, soruları nasıl hızlı bitiririm diye düşünüyor. Böyle insandan buluş beklemeyseniz” dedi.

8 yıllık kesintisiz eğitimin ardından kat sayının çıktığını söyleyen Vardan şöyle devam etti:

“Çocuklar meslek liselerine girersem önüm kesilecek diye düz liseye girdi. Giremeyenler ellerine mesleği olmadan işsizler ordusuna katıldı. Hani bu sistem yarar getirecekti. Şimdi 4+4+4 şeklinde yeni bir eğitim modeli getirilmek isteniyor. Bazıları yaygara koparıyor. Siz, kat sayı ve başörtüsüyle çocukların önünü engellemediniz mi? Yurt dışında okuyanlar da şimdi iş bulabiliyor mu? Konu çocukların okula gitmemesi değil. Bunun arkasında siyasi nedenler var bunu da kimse yutmaz. Biz bu insanlardan ülkemize nasıl katkı sağlarız ona bakmamız gerekiyor.”

Yangının ortasında yıldız gibi parlıyoruz

Gerek küresel kriz, gerek Arap baharının etkisiyle Türkiye’nin etrafının kaynadığını belirten Vardan, tüm bu yangın yerinin ortasında Türkiye’nin sosyo-politik gelişmelerle ilgili bir yıldız gibi parladığını söyledi.

Ekonomideki hızlı büyümeyi, belirlenen hedeflere ulaşmak için sürdürülebilir kılmak gerektiğini vurgulayan Vardan, bunun için de stratejik dönüşüme ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Bu yıl hazırladıkları raporda bu konuyu işlediklerini anımsatan Vardan, “Türkiye dünden bu güne koşullarını iyileştirerek iyi bir idare ile belirli bir yere kadar geldi. Bundan sonra diğer ülkelerle rekabet edecek teknolojik seviyeye ulaşmak ve hatta onu geçmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Kesintisiz eğitim ara elemanı öldürdü

Gala yemeğine yaptığı konuşmada, 28 Şubat darbesiyle birlikte gelen kesintisiz eğitim modelinin mesleki eğitime dolayısıyla da ara elemana çok ciddi darbe vurduğuna dikkat çeken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de, 4+4+4 modeline ciddi tepkiler verildiğin yatırımsız bonus veren siteler söyledi. Muhalefetin Meclis’i kesintisiz eğitim kavgası yapmak için işgal ettiğini dile getiren Bakan Çelik, “Meclis’te icraat yerine kavga ve gürültüden yanalar. Kesintisiz eğitim devam etsin kavgası yapıyorlar. Bu da Türkiye’de ciddi bir muhalefet sıkıntısı olduğunu gösteriyor. Dünyanın hangi ülkesinde kesintisiz eğitim var. Kesintisiz eğitim diye diye mesleki liseleri öldürdüler, ara eleman diye bir şey kalmadı” dedi.

Bakan Çelik: 50 yıl milletle çatışılır mı?

Geçmiş hükümetlerin ülke çıkarları lehine çalışması gerekirken kendi milletiyle kavga içine girdiğini hatırlatan Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendimize ettiğimizi bize başkaları etmedi. 50 yıl bir ülke kendi milletinin değer yargılarıyla çatışır mı? Milletin değer yargılarıyla mücadele ettiler. İnanın 50 yılı bu çatışmayla kaybettik. AB bizden iş gücü talebinde bulunurken biz Başbakanımızı asmakla meşguldük. En sonunda 28 Şubat postmodern darbesinin oluşturduğu tablo. Bunlar Türkiye’ye çok zaman kaybettirdi, millet aya giderken, bu milleti yaya bıraktılar.”

Sorunlarımızı torunlarımıza bırakmıyoruz

Gerek dışarıdan gerekse içeriden bakıldığında Türkiye’nin, memnuniyet ve gıpta ile bakılan bir ülke haline geldiğini belirten Çelik, sorunların olduğunu ancak bu sorunları gelecek nesillere bırakmayacak bir anlayışla çalıştıklarını dile getirdi.

Bu sorunlardan birinin 240 milyar dolarlara dayanan ithalat ve 75milyar doları aşan cari açık olduğunu hatırlatan Bakan Çelik, “Bunlar bizim sorunlarımız ve bunları açıkça ifade ediyoruz. Yeni önlemler ve çıkış yolları arıyoruz. Yeni teşvik paketi geliyor, Türkiye yürüyor. 2000’li yıllarda yaşanan krizlerde önlemler alınmış olsaydı, sonrasındaki reformlar daha önce yapılsaydı, krizi yaşamayacaktık” ifadelerini kullandı.